Arıları Katledince
“İnsanoğlu, bu dünya için ciddi bir tehdittir.”
Filmin sonlarına doğru bir bilim adamından duyduğumuz bu cümle kendimize dönüp bakışımıza bir nebze olsun ışık tutar mı?
Sevdiğim yönetmenlerin filmlerini izlerken pek fazla objektif olamıyorum sanırım. Çünkü Shyamalan’ın The Happening (Mistik Olay)’i eleştirmenler tarafından “yine” beğenilmedi. Oysa sadece derdiyle ilgilenen, bunu adam gibi anlatan ve oraya buraya çarpmayan bir film “The Happening”.
Oldukça sert bir başlangıçla (tüyler ürperten intiharlarla) seyreylemeye koyulduğumuz “Mistik Olay” diğer kıyamet ve doğal afet filmlerinden bu tavrıyla da ayrılıyor. Her zaman alışık olduğumuz üzere önce karakterleri anlat, onları bize tanıt ardından bu kötü olay onların başına gelsin güzergahında ilerlemiyor. Konuya balıklama dalıyor ve ne güzel ki tam da bu sebepten izleyeni sıkmıyor. Ve hatta olmazsa olmaz mutsuz aile figürlerine oturtulan başrol oyuncularımız sanki ironik bir parodi gibi duruyor filmde. Onların mutsuzluğunun anatomisine girip günah çıkarma törenlerini uzatmıyor.
Shyamalan’ın filmografisinde karşılaştığımız sürpriz final beklentisi bu kez boşa çıkıyor. Sadece ara ara filmdeki karakterlerle “neden”i sorguluyorsunuz. Ama kabul etmek istemesenizde bir sera sahibinden gerçek dökülüveriyor. “Doğa insanoğlundan intikam alıyor.” Hem de dehşet verici bir şekilde. Anlamlandırlamayan intiharların ilk sebebini terör saldırılarına bağlamaları Shyamalan’ın Amerikan paranoyaklığına inceden bir eleştirisi olarak yansıyor teoriler arasında. Ardından medyanın CIA şüphesi ve hatta bundaki ısrarcılığı… Oysa katletmekte olduğumuz, yeni yerleşim alanları uğruna yakıp yokettiğimiz, kirlettiğimiz, anlamaya çalışmadığımız, gerçeği varken plastiklerinden medet umduğumuz “doğa” kendi savunma mekanizmasını çalıştırarak kendini yok edenleri yok ediyor. Sırayla… Ve filmdeki en yardımsever bir o denli antipatik karakterden dökülüyor öfkesi. “Dünya beni önemsemiyor ki ben neden önemsiyim.”
Duyarlı bir film "Mistik Olay". Bizleri daha duyarlı olmak üzere tehdit eden aynı zamanda. Salondan ayrılınca plastiğine dahi sevgiyle bakmamızı sağlayan...
0 hissiyat:
Yorum Gönder