2 Temmuz 2008 Çarşamba

Howl'un Yaraları




HOWL’UN YARALARI

Serin bir esintiye bırakıp kanatlarımı

Süzülerek iniyorum,

Sahilimin sakinliğine…

Yunusların hoş geldin serenatına

Önce denizatları

Ardından

Dalgalar eşlik ediyor…

Bu sevimli karşılama karşısında

Saygıyla eğiliyorum

Toplayıp kanatlarımı

Yürümeye başlıyorum

Dalgaların üzerinde

Yaralarıma tuzlu su sıçradıkça

Canımın yanışı

Ürkütüyor denizatlarını

Sanki biliyormuş gibi

Yaralarımın sebebini…

Öfkeli gözlerle alıp yanlarına yunusları

Uzaklaşıyorlar yanımdan

Dalgalar köpürüp kararıyor

Dostlarına eşlik edercesine

Kusuyorlar lanetlenmiş bedenime…

Şimdi tam zamanı diyerek

Arınabilmek umuduyla

Dalıyorum tuzlu sulara

Umursamadan acıyacak yanlarımı

Kulağımda sert bir melodiyle

Derinliğine iniyorum kara suların

En büyük girdaba doğru yüzüyorum

İçine alıp yutmalı bedenimi…

Öyle de yapıyor…

Gökyüzü iri damlalarını bırakıyorken

Kabaran dalgalara

Lanetime daha fazla dayanamayan

Kızıl girdap

Pul döken bedenimi

Tükürüyor, savurarak…

Gökyüzüne düşüyorum…

Kanatlarımsız…

Gökyüzünden düşüyorum…

Hakedilmiş yaralarla…

Düşüyorum…

Karabasanlarıma hazırladığım

Mayın yüklü

Bulutlarıma…

“DÜŞ”üyorum…

0 hissiyat: