19 Mayıs 2008 Pazartesi

Barda...



OYUNCULAR
Selim / Nejat İŞLER
Patlak / Hakan BOYAV
45 / Serdar ORÇİN
Nasır / Erdal BEŞİKÇİOĞLU
Çırak / Volga SORGU
Nail / Doğu ALPAN
TGG / Burak ALTAY
Nil / Melis BİRKAN
Sevgi / Nergis ÖZTÜRK
Pelin / Sezen ARAY
Aynur / Meltem PARLAK
Aliş / Şamil KAFKAS
Cenk / Salih BADEMCİ
Barbo / Sarp AYDINOĞLU
Savcı / Eray ÖZBAL

YÖNETMEN
Serdar AKAR

SENARYO VE ÖYKÜ
Serdar AKAR

GÖRÜNTÜ YÖNETMENİ
Mehmet AKSIN

SANAT YÖNETMENİ
Yavuz FAZLIOĞLU

MÜZİK
Selim DEMİRDELEN


Nail, Nil, TGG, Aynur, Aliş, Sevgi, Pelin ve Cenk, yaşları 18 ile 25 arasında değişen genç bir arkadaş grubudur. Günlük hayatın akışı içinde huzurlu ve neşeli bir hayat sürmektedir. Her birinin kendilerine ait sıkıntıları ve çözmek zorunda olduğu problemler olsa da gençliğin getirdiği umutla hayata sımsıkı bağlıdırlar. Kimi evlilik, kimi mezuniyet, kimi düzenli bir hayata adım atma hayalleri içinde olan bu gençler, birden bire hayatlarının tam ortasına giren nedensiz şiddetle büyük bir yıkım yaşarlar.

Bir gece yarısı, arkadaşlarının işlettiği barda son biralarını içip eve dönecekken içeri giren beş kişilik bir grup tarafından silahla alıkonulurlar. Elleri, ayakları, ağızları bağlanan gençler sabaha kadar dayak, işkence ve tecavüze maruz kalırlar. Kendilerini alıkoyan grubun görünürde hiçbir amacı yoktur. Yaşları 20 ile 45 arasında değişen bu grup, hayatlarında eksik kalan her şeyin hesabını hiç tanımadıkları bu gençlerden çıkartırlar.



***


Yorumum :

Ankara'da bir evde yaşanmış bir olaydan esinlenerek yazılan film sinemamızda rastlamaya pek alışık olmadığımız çiğ şiddet ve bol küfürlü tavrından dolayı fazlaca eleştirildi. Ve şiddeti yücelttiği gibi bir ortak kanı oluştu filmle ilgili. Oysa şiddet filmde tamamen anlatmak istenilenlere hizmet eden bir araç olarak kullanılıyor. Aslında olması gerektiği kadar şiddet ve küfür içeren film arka sokaklarda ittiklerimiz üzerine söylenebilecek en ağır sorgulamaların resmidir bir anlamda.

Sokaklarda hergün yaşanan ve hatta yaşadığımız ya da yaşayabileceğimiz bir durum anlatısı. Ve bizi rahatsız etmesinin yegane sebebide bu. Kendi içimizde sorguladığımızda tam da bara sonradan gelen "o" takıma bakışımız "diğer" takımın bakışlarından çok farklı olmayacaktır. Filmi izledikten sonra hala aynı tavrı sergiliyor olmak ayrıca tartışılası bir durumdur.

Bir çok an var üzerinde konuşulması gereken. Mesela; Hakimin söylediği "Ya Selim oğlum olsaydı"...

Sebepsiz Şiddet Yoktur.

Serdar AKAR sağolsun Kurtlar Vadisi'yle indiği tahta BARDA ile yeniden kuruldu. GEMİDE'de ile tavrına vurulduğumuz yönetmen müthiş bir iş çıkartarak Türk Sinema Tarihinin en iyilerinden birine imza atmıştır.
Elbette Nejat İŞLER'i unutmamak gerek... Selim karakteri ile o da tarihe geçmiştir. Ve yakışıklı jön durumundan sıyrılıp en baba kötü adam sıralamasında ilk sırayı almıştır. Filmin kötü adamlarının hepsi iyiydi aslında. Hakan BOYAV (jilet) ve Serdar ORÇİN (45) katıksız kötüydüler.

Hasetten çatlayarak izledim. Çok fazla söyleyeceği olan ve bunu dolandırmadan direk söyleyen bir filmdir BARDA.

0 hissiyat: